Bölüm 1: Hayatın sesleri


Şu işsizlik yedi bitirdi beni. Bazen uzaklara gitmek istiyorum. Çok uzaklara… zaman zaman etrafıma bakarım. İnsanlara hayvanlara bitkilere… bazen dünyanın bana mesaj gönderdiği gibi bir hisse bile kapılırım. Ancak bu his hemen geçer. Sizinle dertleştiğime bakmayın bu ıssız yerde çok yalnızım. Herşey böyle başlıyor. İnsan yalnızlıktan, can sıkıntısından bir anda kopartıyor iplerini. Ben de öyle yaptım sanırım. Size başımdan geçenleri anlatacağım. O gazetelerin köşe yazılarına inanmayın. Gazeteler yalan söyler. Bunu nereden mi biliyorum. Ben bir gazeteciyim de ondan. Bu meslek kanıma işlemiş. Kimse sökemez bunu benden. O zaman sende yalancısın diyeceksiniz. Ama ben aşığım. Aşık insan yalan söylemez. İnanın buna.
İşsizlikten belim kırılmıştı. Aslında çok uzun zaman olmamıştı patronumun yaptığım haberi beğenmeyip beni kapının önüne koyduğu. Arazileri değerlenip evlerinden çıkartılmak isteyenleri haber yapmıştım. Elbette içlerinden biriyle patronumun ilişkisi varmış galiba. Acemilik ettim. Pek acemide sayılmam ama amatör ruh denen bir şey her meslekte vardır. Ufak bir muhasebeciyle ufak bir konuşmam oldu. Sonra alacaklarım hesaplandı ve bundan sonraki hayatım için iyi dilekler dilendi. Böylece kendimi ırmağın piranalarla dolu diğer tarafında buluverdim.
Bu yaklaşık bir sene önceydi. Bir sene insan hayatı için uzun bir zamanda olabilir kısa bir zamanda. Benim için ömürlere eşittir. Takip eden günlerde hayatı uzun uzun düşündüm. Sokaklara çıktım. Çevreme baktım. İşsiz kalan her insan gibi kendi saflarıma çekildim. İşsiz kalan insan yara almıştır. Mağlup olmuş bir kumandan gibidir. hastadır. Benim hastalığım ise uzun sürmedi. Hemen iş aramaya başladım. Tanıdığım yerlere cv.ler gönderdim. Zaman hızla akıyordu…
Babam oturduğum evi dedesinden miras almış. Benim dedem bu evde büyümüş. Sonra kat karşılığı bir müteahhit buraya ev yapınca evlerden biri benim oldu. Çalışırken bu sayede kenara bir miktar para atabildim. Böylece işsiz kaldığım zaman bana yetecek bir paramda vardı. Ancak babam mert adamdır. İşsiz kaldığımı duyunca bankaya benim için bir miktar para yatırdı. Kendi parana dokunma oğlum iş bulana kadar bu parayı kullan dedi. Bende duyduğum minnetle huzur karışımı duygu için şükrettim. Evim kadıköyün arka sokaklarında modaya yakın bir yerde. Akşam olupta iş güç bitince insanlar barlara yada oyun oynamaya yada kahve içmeye çıkarlar. Kimisi kursların yolunu tutar kimisi tiyatronun kimisi sinemanın…ben akşamları fazla çıkmam. Evimin huzurlu sakin ortamı bana yeter. Ama sabahları deniz kenarında yürümeyi severim. Yürüyüşe köpekleriyle beraber gelenlere hep imrenerek bakarım. Nicedir bir köpek istiyorum ancak köpek bakmaya ne zamanım ne sabrım var. Aldığım hayvana yazık diye vazgeçiyorum hep. Bir gün alabilirim sanırım.

Yorumlar