CİHANGİR VAMPİRİ 2. GECENİN EN KARANLIK ANI.








                                               CİHANGİR VAMPİRİ 2. GECENİN EN KARANLIK ANI.

Bir zaman sonra geçiyor. Yenilginin acısı, umutsuzluğun acısı… kanattığı yerler geçeli çok oldu. O gittikten benimde müdürü kaybettiğimin üzerinden bir sene geçmişti. Kafaya takmadım. Gazeteler bir süre sonra işin peşini bıraktı. Rahat bir nefes aldığımı hatırlıyorum. Ama her gece telsizle uyumaya devam ettim. Kadın cinayetlerini araştırmaya devam ettim. Her türlüsünü gördüm. Artık bir kadın öldürüldüğü zaman cesedin bulunduğu yerden cinayetin kimin işlediğini kestirebiliyordum. Zaman zaman dışarı çıkıp kadınları takip etttiğim bile oluyordu. Onlara bir şey olacak diye aklım çıkıyordu. Bir keresinde bir tanesi beni polise şikayet etmiş. Gelen ekipteki elemanı tanıyordum. Kadına durumu açıkladı. O da şikayetinden vazgeçip bana tatile çıkmamı tavsiye etti.
Serapla tanışmam işte böyle oldu. Bana bir kart verdi. Sekretermiş. Çalıştığı iş yerindeki patronun kartında alçıpan işleri yazıyordu. Sen harika biri olmalısın dedi. Bende harika bir deliyimdir diye karşılık verdim. Gülümsedi. Dünya da o anda aydınlandı. Şaka yapmıyorum. Gerçekten güneş doğdu. Tam gülümsemesine eş bir zamanda. Bu kadarı bana yetti. Bende ona kartımı verdim. Bakın dedim. En ufak bir işinizde çekinmeyin. Elbette dedi.

Zaman geçtikçe onunla arkadaşlığımı ilerlettim. Ona geçmişimden bahsettim. O da bana kendi sevgililerini anlattı. Ne gariptir sanki yakınlarımda bir yerlerdeymiş hep. Ben onu hiç görmemişim. Sanki biri saklamış onu benden. Güneşli günlerde dışarı çıkardık. O bulutları arardı ben de onun gözlerinde güneşi. Biraz sonra aramayı bıraktım gözleri hep kapkaranlıktı.

Böyle aşk hikayelerinde mutlaka üçüncü şahıslarda olur. Ama biz polislere uygun hikayeler değildir aşk hikayeleri… bizler daha ziyade hemen iş bitirmeyi severiz. Uzamasın isteriz hiçbir şey. Leyla ile tanıştırmasına sonra gelirim. Ama hiç hoşlanmadığımı ifade edeyim. Kız kanımı dondurmuştu. Serap ne ise leyla onun tam tersiydi.  Çalışmıyordu… sonradan öğrendim ki geceleri telekızlık yapıyormuş. Üstelik yalancının tekiydi. Hepsinin üstesinden geldim serap için. Ama onu bana asılıp seks teklif ettiği için asla affetmem. Bir güzel şamarımı yedi elbette. Ama bu azdı benim için. Derhal seraba açtım konuyu ve onunla arkadaşlığını bitirmesini teklif ettim. O da sakin ol biliyorum durumu dedi bana. Yani tiyatroyu kurmuşlar beni oynatıyorlardı. Bu ilişki çok uzamıştı, serabı terk ettim.

Biliyorum… terk ettim demek kolay değil. Terk edilen insan tekrar tekrar gelip giriyor hayatınıza. Ancak serap farklıydı. Gittiğinden sonra asla onu göremedim. En azından uzun bir zaman görmedim. Kolay mı? Değil tabi ki... onu tekrar görmek istediğimde ise bu mümkün olmadı. Uzun bir cinayet araştırmasının sonrasıydı. Her tarafım dökülmüştü… yaralarımı sarmam o olmadan mümkün olmayacaktı. Biliyorum menfaat gibi görünüyor ama çok özlemiştim. Çalıştığı ofise uğradım. Onun yerinde başka bir kız vardı. Sordum üst kata taşınmış terfi etmiş.  Beni görmek istemiyormuş. Nişanlanmış… mutluluklar diledim kıza. Sonra oradan ayrıldım.
İnsanlar çıktı karşıma sonra. Beni suçlayan, bana hak veren, beni isteyen, benden nefret eden insanlardılar… geçtim hepsinden. Tekrar işimin başına döndüm. Annemi aramak istedim. Hayatımda bir kadın istedim… olmadı.
Bir gece telsizim açıkken bir anons geçti. Anons gene bir kadın cinayetini anlatıyordu. Cinayet şekli bir yerlerden tanıdık geldi. Anlatılan kadınsa birebir serabı tarif veriyordu. Ellerim boşaldı. Telsizi iki kere yere düşürdüm. Anonsun tarif ettiği adres ise serabın çalıştığı yerdi. Üstümü hızla giydim ve derhal yola çıktım.

Ulaşmam fazla sürmedi. Sürüş derslerim hep iyidir. Gittiğimde polisler o bölgeyi çevrelemişlerdi. Hani dedim ya mekandan kimin katili olduğunu bilirim. Bu oydu kesinlikle… CİHANGİR VAMPİRİ. Cesede bir heykel gibi poz verdirmişti. Ama serap değildi. İçim rahatladı. Fakat bu rahatlama uzun sürmedi. Bir başka , bambaşka biriydi bu. Bu Leylaydı… zavallı leyla bizim müdürün radarına nasıl girmişti bilmiyorum. Yada kesinlikle biliyorum. Baştan beri beni takip ediyordu. Boğazında diş işleri sanki tazeydi. Polis yanıma yaklaştı. Amirim? Durun tahmin edeyim dedim hiç kan yok dimi? Evet amirim… nasıl gelmiş kamera kayıtları? Kamera arızalıymış amirim. Kimse bilmiyor nasıl geldiğini… hiç şaşırmamıştım. Bu adam tanrı gibi bir şeydi… 





Yorumlar